Yeni bir proje geliştirmeye başladınız. Gece gündüz üzerinde çalışıyorsunuz ve sürekli yeni işlevler ekliyorsunuz. Tabi proje üzerinde endişeli olduğunuz için yaptığınız her büyük bir işlemden sonra projenin yedeğini alıyorsunuz. Aldığınız bütün yedeklere kendi düzeninizce bir ad veriyorsunuz; sayısal sıralama, alfabetik sıralama ya da tarihsel sıralama. Artık Allah ne verdiyse! Belli bir zaman sonra yedeklerinizin sayısı inanılmaz artıyor ve hangi yedeğin, ne anlama geldiğini anlamamaya başlıyorsunuz. Hadi çare olarak da aklınıza şöyle bir yöntem geldi; aldığınız her yedek hakkında kısa ve öz yazılar yazıp, bir dosyada saklamak ya da bir Excel tablosunda düzenli olarak yedek sürümleri hakkında notlar düşmek. Ya peki bu geliştirdiğiniz projeye bir ya da birden fazla geliştirici dahil etmek istediğinizde? Proje üzerinde her geliştiricinin ayrı ayrı işlemler yapıp, sonrasında da bu projeyi inşa (build) etmek istediğinizde? İşte o zaman size bir önerim var: Aşağıdaki YouTube bağlantısına tıklayıp, Yahya Kemal Beyatlı’nın içini döktüğü, Münir Nurettin Selçuk’un nakış nakış dokuyarak bestelediği mükemmel bir eser olan ‘Dönülmez Akşamın Ufkundayız’ şarkısını, geliştirici arkadaşlarınızla birlikte uzun uzun dinleyebilirisiniz.
Elbette şaka yapıyorum! Ancak siz yine de yukarıdaki şarkıyı istediğiniz zaman dinleyin. Sevdiğim bir şarkıdır.